Bir iskambil falında, çıkmıştık birbirimize o güzel kupa kızıydı, sinek valesiydim bense geceyarısı o perşembe rastladım köprü üstünde ağlama dedim, o ağladı trabzanlardan indiğinde saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak dedim senin için rüzgarda hep yağmur mu var gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar? bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna bir kar tanesi ol, eri ağzımda sırılsıklamdı soyundu, vücuduma dokundu biraz pürüzlü tenimde yaşam hücrelerimi buldu mutluydum o uyudu sarıldım sayıklarken tanımadığım o adları yanımda, çırılçıplak rüyamda gururluydum, biliyordum diyordum inanmak lazımmiş meğer iskambil fallarına uyandım, bakakaldım, hayali bir parmağın bıraktığı yazıya, pencere camının buğusuna hosçakal